Galatasaray’ın Efsanevi İsmi: Sarı Naci Özkaya’nın Hikayesi
Galatasaray’ın ve Türk futbolunun efsane isimlerinden biri olan Naci Özkaya, ya da bilinen adıyla Sarı Naci, sadece bir futbolcu değil; aynı zamanda bir duayen, bir lider ve bir aile babası olarak tanınır. 1923 yılında Trabzon’da dünyaya gelen bu büyük isim, futbola 22 yaşında Ankara Demirspor’da adım attı ve kısa süre sonra Ankaragücü üzerinden Galatasaray’a transfer olup “Sarı Naci” olarak taraftarların kalbinde yer etti. Geldiği dönemde şampiyonluk hasreti çeken Galatasaray, onun katkılarıyla 1931’den sonra ilk İstanbul Ligi şampiyonluğunu ilan etti. Sadece sahada değil, hayatında da asil ve nazik bir beyefendi olan Özkaya, sahada rakiplerine geçit vermeyen, hırçın bir aslan olarak tanınırdı.
Sarı Naci, 1948 yılında milli forma ile tanıştı ve aktif sporu bırakana kadar 16 kez milli takımın formasını terletti. Futbola 1954’te veda etse de, bu sadece antrenörlük ve idarecilik günlerinin başlangıcı oldu. Kıbrıs’ta Çetinkaya Spor Kulübü’nü kurarak futbolcu, antrenör ve kurucu kimliğiyle adada önemli izler bıraktı. Ayrıca, adada bir lokanta açarak futbol dışındaki tutkularına da zaman ayırdı.
Galatasaray’a olan bağlılığı ve futbola olan tutkusu hiçbir zaman bitmedi. Birçok farklı takımda antrenörlük yaparken bile Galatasaray ile olan ilişkisini hiç koparmadı. Her zaman Galatasaray ve futbolcular için var oldu. O, futbolcularını kendi evladı gibi gören ve onların her daim yanında olan bir figürdü. Yaşamı boyunca sayısız futbolcunun hem arkadaşı hem de mentoru oldu. Baba Gündüz ve Fatih Terim gibi isimlerle özel ve derin bağlar kurdu.
Futbolculuk kariyerinin yanı sıra, Florya Tesisleri’nin müdürlüğünü yaparak ve Galatasaraylı Eski Sporcular Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği’nin Onur Başkanı olarak hizmetlerine devam etti. Ancak, yoğun çalışma temposu ve tutkusu, sağlığını olumsuz etkiledi ve 1988’de by-pass ameliyatı geçirdi. Yine de, iyileştikten sonra hemen Galatasaray için çalışmaya devam etti.
1996 yılında Galatasaray Spor Kulübü’ndeki görevleri sona erse de, Sarı Naci’nin spor ve Galatasaray’a olan katkıları asla unutulmadı. 1998’de “Cumhuriyet’in Altın Karması” içinde yer alarak, Cumhuriyet tarihinin en iyi sağ bekleri arasında gösterildi. Hayatının son yıllarını Nezih Yaşlı Bakımevi’nde geçiren Özkaya, burada da Galatasaray madalyası, Milli Takım forması ve Divan üyeliği beratı gibi anılarını misafirleriyle paylaşmaktan büyük mutluluk duydu.
Sarı Naci Özkaya, futbolun sadece sahada oynanan bir oyun olmadığını, aynı zamanda bir tutku, bir yaşam tarzı ve bir aile olduğunu tüm yaşamıyla göstermiş bir isimdir. Galatasaray ve Türk futbol tarihi için yaptığı katkılar, onun adını altın harflerle yazdırmıştır. Özkaya Ailesi’nin ve Türk futbolunun koruyucusu olarak hatırlanacak olan bu efsanevi isim, futbolseverlerin hafızasında her zaman yaşayacak. Sarı Naci, sadece bir futbol adamı değil, aynı zamanda bir efsane olarak anılmaya devam edecek.